tarafından gülümseme Çarş. Mayıs 20, 2009 4:21 pm
şimdi hüzündür zaman
yüzündür geceme konan bülbül
ve ne hazindir ki solan bir ben değilim
birde sen kokan sümbül
semah dönüyor yıldızlar
gök ki verandası çökmüş
kirlenmiş elleri / yetişemeyeceğim kadar uzak
ay ki alnın şavkında onurun en güzeli
kapanır perdeler / buğulanır camlar
günahkarlığa secde eder düşler..
ve ben düşerim ol orta şimşek!!
kan yağmurlarında yıkanmış bu ten
beyazına gölge.!
terk ettiğim şehirler gibisin
süpürülmüş üzerine acılar
çöpçülerin çalı süpürgelerinde umutlarımın asılı kaldığı
bilinmez bir mezarlıktır kafa taşında ismin bile olmadığı!!
sana dönüşüm topraktan olacak
toprak ki en şefkatli ana
bağrı sıcak baba
tek parça kemik / bir tutam saç telidir
yeşeren filizime kök.!!
bırakın diyorum / bırakın
suyla su / havayla hava / ölümle kardeş olayım
ne kadar yıkansam da kirleniyorum durmadan
temizlenemiyorum / ne olur al beni ölüm kaybolmadan
çocuklar geçiyor gözlerimden / çocuklar
onlar ki bir zamanlar ben olduğum!!
nefes nefes acılar geçiyor
çektiğim / hissettiğim.!
bacalar ki göğe merdiven kurmuş
kara dumanlar yükseliyor
kara ki mavime intihar ekiyor / iltihap topluyor martı kanatları
uçurtmalar kaybolmuş / ne oldu koptu mu ki ipler !
çocuklar bağırıyor içimde /çocuklar
çamura bulanmış elleri /ayakları / ölüm gibi soluklar.!
zembereği fırlamış beşerin
ters dönüyor merhametin çarkları
kadınlar geçiyor yüreğimden / kadınlar
kocaman siyah gözlü kadınlar
toprak kokuyor elleri.!
yıkanmak istiyorum sana / kor gibi yedi kere
öyle saf / arınarak siluetin gölgesinden
muayyen kadınsı hastalıkların son gününde
tertemiz / ağzı açık / davetkar bir rahimle
arzularımın eşiğinde dilenci misali
elimi uzatıp / dokunmak / sokulmak istiyorum!!
hasretin moruna renk vermiş ıslak dudaklarına!
Levent Saral